Mindfulness son yıllarda öyle popüler hale geldi ki, Google’a yazınca yaklaşık 200 milyon sonuç çıkıyor. Evet, yanlış duymadınız, 200 milyon! Tabi ki bu devasa bilgi yığının bir kısmının konu ile hiçbir alakası yok, bir kısmı ise tamamen yanlış. O halde, önce şu sorunun yanıtını netleştirelim:
Mindfulness Nedir?
Bilimsel tanımları mevcut olsa da, daha gündelik bir ifade ile mindfulness; şimdi ve burada, içimizde ve dışımızda olanları olduğu haliyle yargısızca fark edebilme yetisidir. Ancak dikkat! Bu, donuk bir gözlemleme değildir. Doğası gereği içerisinde nezaket, şefkat, merak gibi temel tutumları barındırır. Aslında kendi düşüncelerimizi, duygularımızı, bedensel duyumlarımızı, çevremizdeki insanları ve dünyayı dostça bir merakla an be an fark etmek anlamına gelir. Hepimizde var olan bir kapasitedir ancak günümüzün çoğunu otomatik pilotta geçirdiğimizden çoğu zaman kullandığımızı bile fark etmeyiz. Oysa ki, bu yetimizi; dikkatimizi bilinçli olarak ve yargılamadan şimdiki ana getirmeyi pratik ederek geliştirebiliriz.
Bunun Bana Ne Faydası Var?
Tam şu anda zihninizden "Bunun bana ne faydası olacak?" sorusu geçmiş olabilir. Çok haklısınız! Mindfulness sayesinde; düşünceleri sadece düşünce, duyguları sadece duygu olarak fark etmeye başlar ve kendinizin bunlar olmadığının farkına varırsınız. Böylece, onlarla aranıza mesafe koymaya da başlarsınız. Bu da size düşünceler, duygular ya da dürtülerin dikte ettiklerinin dışında başka seçeneklerin de olduğunu görebildiğiniz bir alan yaratır.
Bu sayede olaylar ve olaylar hakkındaki zihnin hikayelerini ayırmaya başlarsınız. Böylece düşüncelerin ve duyguların içinde kaybolup tepki vermek yerine ustaca cevap verme alışkanlığı geliştirirsiniz. Bu cevaplarda; düşüncelerin, duyguların ya da dürtülerin diktelerinden değil kendi değerlerinizden ve niyetlerinizden gelir. Aslında mindfulness sizi tekrar kendinizle buluşturur da diyebiliriz.

Peki Mindfulness İş Hayatında Ne İşe Yarar?
Şimdi bir de iş hayatınızı gözünüzün önüne getirin. Gün içinde bir çok dışsal ve içsel uyarana maruz kalıyorsunuz: bitmeyen bildirimler, uzayan toplantılar, müşteri talepleri, iletişim aksaklıkları… Ve zihnin bunlar hakkında yazdığı hikayeler, ortaya çıkan duygular, dürtüler! İşte mindfulness burada devreye giriyor. Bir adım geri çekilip bu fırtınayı yargılamadan izlemek, alışılmış tepkisellik kalıplarını kırmak ve değerlerinizle uyumlu bir şekilde hareket etmek. Tepki değil, cevap!
Böylece mindfulness, işte bulduğunuz anlamın, iş tatmininizin artrmasına ve stresle daha ustaca başa çıkmanıza destek olur. Bu sayede gerçek potansiyelinizi keşfetmeye ve en iyi şekilde ortaya çıkarmaya başlarsınız. Aynı zamanda organizasyonlar için güven ve iş birliğine dayalı, kapsayıcı bir iş ortamı yaratılmasına katkı sağlar.
Bu pozitif etkiler, yapılan birçok bilimsel araştırmayla da desteklenmektedir. İş yerinde mindfulness’ın bilimsel olarak kanıtlanmış etkilerini keşfetmek için web sayfamdaki Araştırma ve Raporlar bölümünü inceleyebilirsiniz.
Görünen o ki, mindfulness bir trend değil—iş dünyasında fark yaratan, bilimle desteklenen bir beceri.
Daha fazla bilgi almak ve mindfulness’ı iş hayatınıza nasıl entegre edebileceğinizi öğrenmek için web sayfamı ziyaret edebilirsiniz.
Bloguma üye olmak ve güncellemelerden haberdar olmak isterseniz, bana info@corpmindfulhub.com adresinden e-posta gönderebilirsiniz! 📩
Comments